ruhumu ve bedenimi kavuran sıcak bir yaz akşamında oldu memlekete dönüşüm..yağmur kokularıyla karşıladı beni toprağım.. bensizliğe ağıt yakmış sanki gökyüzü.. ve sevdalım toprağa bırakmış gözyaşlarını..hırçın kadınlar gibi
beklettiğim için kızgın,öfkeli... rüzgârlarını esirgemedi üzerimden.. kızgındı..geceleri daha uysal,dingin...parlak yıldızlarıyla bakışını.. kocaman ay'ı ilede gülümseyişini hatırlattı bana eski sevgilim..
kokusunu içime çektim ..bu en güzel yaz gecesinde..sadece toprağın değil.. ağacın ,çalı çırpının,evlerin.. yaşamın ,insanların tektek kokularını ayrdettim sanki..
hepsinin kokularını ayrı ayrı çektim ciğerime...daldaki her yaprağın kokusunu.. her meyvenin kokusu ayrı ayrı selamladılar beni..
yaşamın kokusu.. bana ait olmayan bir yaşam..ben bu topraklardan geçeli çok olmuş.. ben görmeyeli yaşlanmış eski sevgilim..insanlar yaşlanmış.. diktiğim fidanlar kocaman ağaç olup beni tanımaz olmuşlar..tüm yaşıylarımda birer birer ayrılıp gitmişler bu eski sevgilinin sinesinden..
çocukluğum.. gülüşlerim.. koşup oynadığım sokaklar.. hâlâ duruyorlar işte.. hâlâ duyuyorum kendi çocuk kahkahalarımı..ilk sevdiğim kızın evi..hâlâ orada işte..hala duruyorlar ..ama içinde bana ait hiç birşey barındırmayarak.. ne çocukluğumun saf kahkahaları.. ne oyun oynadığım sopalarım.. nede ilk sevdiğim ,ilk heyecanım,ilk yürek kıpırtım duruyor..göz alabildiğine yeşil,boz,taş,duvar...
peki neden beni bukadar ısrarla çağırışın hırçın kadın!!!!
neden beni bukadar hırsla kendine çekmek isteyişi doğduğum toprakların?...
çağırma... anladımki..
benden bir parça kalmamış sende vefasız sevgili... alma beni koynuna,sarma!!!
sinende son nefesimi verdikten sonra bir avuç toprak ayır bana yeter...
huzurla uyuyacak kadar koynunda....
ali osman korkmaz..
03.08.2007
SeLeNdİ



