18 Aralık 2007 Salı

kim inanır ??? kadir bile inanmaz!!

bu gece evime geldim. yemek yiyip tv lerde geziniyordumki.. heryerde bi savaş edası,bi biz güçlüyüz havaları.. ülkemiz savunma sanayiinde ilk 5in içine girermiş okadar büyük bir savunma sistemimiz varmış.. evet kendi askerlerini bile korumaktan aciz bir savunma sanayii.. hayır birde insanlar sanki aptal.. nokta atışı yapılmışda,direk betonarme binalar vurulmuş kerpiçler vurulmamışş bilmemne.. kritere bakarmısınız.. amaç tamamen kamuoyunun harekat isteğini tatmin etmek.. gerçi hangi salak inanır oda ayrı muamma ama..


başbakan üzerinden sorumluluğu atmak için askere yetki veriyor ama zamanlama çok kötüydü..artık iyice laçkalaşmıştı iş.. tamamen bir çocuk kandırmacası.. ortada sadece evcilik oynanıyor.. başbakan sorumluluğu atmak için üzerinde '' al işte askere yetki verdim'' demek için bi yetki çıkarıyor..

asker tamamen göz boyamak için milyonlarca dolarlık mermilerle boş evlere atış yaptığı için kendisiyle gurur duyuyor.. falan filan buna kim inanır? kadir bile inanmaz lan :D sadece gülüyorum evcilik oyunlarına..hayır harekat yapılacak diye aylarca önce teskere çıkarıp pkk nın evlerine kaçmaları için sanki zaman verildi:D gidin evinize halkın arasına karışın.. sonra aylar sonra davul zurna eşliğinde harekat.. komik.. ahhh ahh nerde eski sınır ötesi harekatlar :)


eskiden '' ayşe tatile çıkardı'' kimsenin ruhu duymazdı..zaten bi bok olduğuda yok ama gene insan hakları çığırtkanları ortada dolanıp nerde insan hakları diyecekler cibilliyetsizler.. bizim şehitlerimizin yaşamaya hakkı yokmuş gibi.


.tek bişi bilirim.. ne olarak yargılarsanız yargılayın.. bu bir savaş.. sinsice süren kahpece askerlerin öldürüldüğü katlediğdiği bir savaş.. bundan ötesi dünyada çarpıtmalardan ötürü, ülkemizin kariyerini ve itibarını düşürdüğü içinde soğuk savaş bile sayılabilir.. onlar sinsice arkadan yaklaşıp sinsice vuruyorlar.. bizse davul zurna eşliğinde boş gövde gösterileri..


VE BU BİR SAVAŞ... SAVAŞTA ÇİZGİNİ ÇEKECEKSİN.. YA BU TARAFTASINDIR,YA KARŞI TARAFTA.. BUNUN ORTASI OLMAZ..


ali osman korkmaz

18/12/2007

02:20

15 Ekim 2007 Pazartesi

orhan pamuk..



ASİL AZMAZ, BAL KOKMAZ!! KOKARSA YAĞ KOKAR..
ASLI AYRANDIR!!

ASLINA SÖVENLER TEKKESİNİN BAŞMÜRİDİ .. orhan pamuk..




çok eski bir işkence yöntemidir mankurt.. öyle bir işkence şeklidir ki.. uygulanan insan ana babasını bile unutur.. birtür hafıza kaybı yaşar.. sadece sahibini hatırlayan bir köpekten farkı kalmaz..


düşündüğümde orta asyada at üstünde yaşayan, üç kıtaya hükmetmiş millet bu millet mi diye düşünüyorum.. sanki hepimiz mankurtlaştırılmışız..hiç birimiz aslını asaletini hatırlamıyoruz..at süren,yiğit,korkusuz ,kadınlarının bile kahramanlık destanı yazdığı bir milletin torunlarımıyız cidden.. başkasının namusuna bakmayan,harama el sürmeyen adaletli bir milletin torunları..


sanki herkes mankurtlaştırılmış ve hiç birşeyi hatırlamıyor.. hatta kör de olmuşlar.. meclisteki pkk lıları görmüyorlar.. önlerinden geçip giden 13 fidanı görmüyorlar..

bir ermeni katlediliyor ve ''hepimiz ermeniyiz'' diye sokaklara dökülüyorlar.. ama 13 beden,13 fidan.. önlerinden sessizce geçerken sanki onlardan daha sessizler.. bir ölü kadar sessizler sanki.. sanki o ölü beden ler bile onlardan daha güçlü haykırıyor..


1960 lı yıllarda tüm dünya tv lerine konu olmuş olan olayı unutmuşlar.. bir ermeni askeri karnında burnunda bir türk kadınının önünde yazı tura atıyor.. ve karşıdakine'' kız mı erkekmi ''diye soruyor.. karşıdaki'' kız ''diyor.. ve kadının karnını kesiyor.. kasıklarını yoklayıp,''kızmış ''diyor..ve ölü bebeği annesinin göğsüne basıyor.. emzir diye.. bu vahşeti unutmuş hepsi mankurtlaştırılmış.. ve hepimiz soysuz ermeniyiz diye bağırıyorlar..

allahtan mankurtlaştırılamayan vatan evlatları var hala.. ve silahlarımızı gömmüş olabiliriz.. ama yerlerini unutmadık!!!

Türk'e kefen biçenin ölümü korkunç olur!!
silahlarımızı gömdük ama yerini unutmadık!!

3 Ağustos 2007 Cuma

DÖNÜŞ....

ruhumu ve bedenimi kavuran sıcak bir yaz akşamında oldu memlekete dönüşüm..yağmur kokularıyla karşıladı beni toprağım.. bensizliğe ağıt yakmış sanki gökyüzü.. ve sevdalım toprağa bırakmış gözyaşlarını..hırçın kadınlar gibi

beklettiğim için kızgın,öfkeli... rüzgârlarını esirgemedi üzerimden.. kızgındı..geceleri daha uysal,dingin...parlak yıldızlarıyla bakışını.. kocaman ay'ı ilede gülümseyişini hatırlattı bana eski sevgilim..


kokusunu içime çektim ..bu en güzel yaz gecesinde..sadece toprağın değil.. ağacın ,çalı çırpının,evlerin.. yaşamın ,insanların tektek kokularını ayrdettim sanki..

hepsinin kokularını ayrı ayrı çektim ciğerime...daldaki her yaprağın kokusunu.. her meyvenin kokusu ayrı ayrı selamladılar beni..
yaşamın kokusu.. bana ait olmayan bir yaşam..ben bu topraklardan geçeli çok olmuş.. ben görmeyeli yaşlanmış eski sevgilim..insanlar yaşlanmış.. diktiğim fidanlar kocaman ağaç olup beni tanımaz olmuşlar..tüm yaşıylarımda birer birer ayrılıp gitmişler bu eski sevgilinin sinesinden..

çocukluğum.. gülüşlerim.. koşup oynadığım sokaklar.. hâlâ duruyorlar işte.. hâlâ duyuyorum kendi çocuk kahkahalarımı..ilk sevdiğim kızın evi..hâlâ orada işte..hala duruyorlar ..ama içinde bana ait hiç birşey barındırmayarak.. ne çocukluğumun saf kahkahaları.. ne oyun oynadığım sopalarım.. nede ilk sevdiğim ,ilk heyecanım,ilk yürek kıpırtım duruyor..göz alabildiğine yeşil,boz,taş,duvar...
peki neden beni bukadar ısrarla çağırışın hırçın kadın!!!!
neden beni bukadar hırsla kendine çekmek isteyişi doğduğum toprakların?...
çağırma... anladımki..
benden bir parça kalmamış sende vefasız sevgili... alma beni koynuna,sarma!!!

sinende son nefesimi verdikten sonra bir avuç toprak ayır bana yeter...
huzurla uyuyacak kadar koynunda....

ali osman korkmaz..
03.08.2007
SeLeNdİ

21 Temmuz 2007 Cumartesi

pabucumun nobel'i






Milliyetçilik ve etnik hatlarla bölünmenin moda olduğu 21. yüzyılda, Nobelli ünlü Portekizli yazar Saramago, ‘birleşme’ önerdi: Portekiz, İspanya ile birleşsin, özerk bölge olsun. Yeni ülkeye de yarımadamız gibi İberya diyelim. Ancak Saramago yine de ülkesinde topa tutuldu. Eski Dışişleri Bakanı ve Madrid Büyükelçisi Martins da Cruz, Saramago’nun demeç verdiği gazeteye yaptığı açıklamada, Nobelli yazarın vizyonunun 19. yüzyılda kaldığını, 21. yüzyıl vizyonunu yansıtmadığını savundu. Da Cruz, “Dışarıda yaşayıp Portekiz’den nefret etmek çok kolay. Zor olan Portekiz’in çıkarlarını savunmak







“Bir milyon Ermeni, 30 bin Kürt öldürüldü. Kimse söylemiyor, bari ben söyleyeyim…”




NOBEL EDEBİYAT ÖDÜLÜ’NÜ 1982’DEN BU YANA KAZANANLAR:
2005: Harold Pinter (İngiltere)
2004: Elfriede Jelinek (Avusturya)
2003: John Maxwell Coetzee (Güney Afrika)
2002: İmre Kertesz (Macaristan)
2001: V.S. Naipaul (İngiltere)
2000: Gao Şingcian (Çin)
1999: Günter Grass (Almanya)
1998: Jose Saramago (Portekiz)
1997: Dario Fo (İtalya)
1996: Wislawa Szymborska (Polonya)
1995: Seamus Heaney (İrlanda)
1994: Kenzaburo Oe (Japonya)
1993: Toni Morrison (ABD)
1992: Derek Walcott (St. Lucia)
1991: Nadine Gordimer (Güney Afrika)
1990: Octavio Paz (Meksika)
1989: Camilo Jose Cela (İspanya)
1988: Necib Mahfuz (Mısır)
1987: Joseph Brodsky (ABD)
1986: Wole Soyinka (Nijerya)
1985: Claude Simon (Fransa)
1984: Jaroslav Seifert (Çekoslovakya)
1983: William Golding (İngiltere)
1982: Gabriel Garcia Marquez (Kolombiya)

16 Temmuz 2007 Pazartesi

seçimler


13 Temmuz 2007 Cuma

yorgun savaşçı..



en zorlu savaşlardan alnının akıyla çıktığı içindir bu gurur..

en yenik başladığı savaşları da kazanmayı bildiğinden bu mağrur hava..

hayattan korkmayıp,hayatın hep içinde olduğu içindir bu cesaret...



ÇeşmelerI.

Benim yalnızlığımdan

Damıtılmış çeşmeler

Kurumuş unutulmuş

Ceşmelerin akışıyım

İnsanlık içinde

Ay görmez onları onlar ayı görür

Aydan haberlidirler

Söylediklerinin çoğu

Ay hakkındadır

Aya dair Ayın tarihine ait


Fındıklılı Mehmet Ağa

Çeşmesi

Silahtar Tarihinin yazarı

Yenilmez karpuzlar

Acı salatalıklar yıkamıştım suyunda

İçilmez Bozuk suyunda

Gece yarısı

Ayışığında

Yaz ay ve ben

Silinmeye yüz tutmuş yazı

Ölümü hecelemiştik


Ortalığı dolduran sesinde

Ta... aşağılarda olan yatıra

Bir türkü söylüyordu

Ölüm ötesinde açmış

Menekşeler kimliğinde


Ölüydü insanlar

Yalnız yaşıyordu o yatır

Ve o çeşme

Ben de

Sıratı andıran bir çizgide

Soluyordum devrildim devrileceğimi

Hayatı ve ölümü birlikte

Aynı geçmezlik ve değişmezlikte

Aynı yenilik ve tazelikte

Ürpererek geçiyordu yarasalar

Uzaklardan

Beyoğlu'nu bir telgraf gibi

İleterek birbirine

Sezai Karakoç



doğduğumda kıyılmış nikâhım bu çorak topraklarla. bozkırın en boz tonuyla evlenmiş ruhum. hep ayrılık koksada kavuşmalarım,her ayrılığın sonu gene dönüş oluyor..dönmelerim ölene kadar devam edecek masum kıraç topraklarıma.. öldüğümde de asıl beni sevenin bağrına gömüleceğim.. işte o an olacak asıl kavuşma..
ne zaman kucağından ayrılsam.. oilk virajdan kıvrılarak uzaklaşmaya başlasam.. geri dönüş sevincide kıvılcımlanır içimde..
o dağlarla çevrilmiş,sanki dış dünyadan koparılmak isteniyormuşçasına kendi kaderine terkedilen topraklar, o terkedilmişlik,o bozkırların hüznü..tek damla denizi olmayan sanki ezelden lânetlenmiş, sanki eskiden üzerinde kimse yaşamamışçasına çorak topraklar.. tüm bereketini insanların ruhuna hediye etmiştir..üzerinde çabalamazsan birşey yetiştiremezsin.. tırnakların toprağa ait olurcasına toprakla bütünleşmezse sana tek buğday tanesi bağışlamaz..senin terinle yoğurulmadıkça sana verecek tek lokma ekmeği de yoktur..
en zor kadınlar gibidir,en nazlı, eline erkek eli değmemiş kızlar kadar narin.. ama en azılı fahişeler gibi kendine çeker insanı..
tüm bereketini insanların o çok saf,izole edilmiş,cahilliklerine vermiştir..
o çorak toprakların boza çalan sinesinden çıkan herkes.. sadece tekrar onun sinesine döneceği günü bekler.. sonsuza dek onun sinesinde yatacağı günü...
,
aliosman korkmaz..
14/07/07... turgutlu..

4 Temmuz 2007 Çarşamba

57.ALAY



Recep Tayyip ERDOĞAN‘ın “yan gelip yatanlar“ına ithafen..


Alay Komutanı - Yarbay - Hüseyin Avni - Manastır
Alay Komutan Vekili - Binbaşı - Ali Hayri – Çorum * Alay Komutan Vekili - Binbaşı - Mehmet Emin – Mersin * Alay Yaveri - Yüzbaşı - Alaaddin – İstanbul * Alay Tabibi -Yüzbaşı - Dimitroyatı – İstanbul * Alay İmamı Hasan Fehmi – Konya * Tabur Komutanı - Yarbay - Şevki - Elbistan * Tabur Komutanı - Binbaşı - Ömer Fevzi – Isparta * Tabur Komutanı - Binbaşı - Ahmet Zeki Ankara * Tabur Komutanı - Yüzbaşı - Ali Rıza –Rize * Tabur Komutanı - Yüzbaşı - Ataullah – Elazığ * Tabur Komutanı - Yüzbaşı - Kadri – Çanakkale * Tabur Komutanı - Yüzbaşı - Ali Hayri – Mut * Tabur Komutanı - Yüzbaşı - Şükrü – Bilecik * Tabur Komutanı - Yüzbaşı - Fehmi – Gelibolu * Tabur Komutanı - Yüzbaşı - İbrahim – Gaziantep * Tabur Yaveri - Üsteğmen - İbrahim – Zonguldak * Tabur Yaveri - Asteğmen - Ali Rıza – Kastamonu * 1. Bölük Komutanı - Yüzbaşı - Osman -Merzifon * 1. Bölük Komutanı - Teğmen - Ahmet Cemal – Bolu * 2. Bölük Komutanı - Üsteğmen - İsmail Kemal – Adana * 2. Bölük Komutanı - Üsteğmen - Feyzullah – Malatya * 2. Bölük Komutanı - Teğmen - Ahmet - Çeşme * 2. Bölük Komutanı - Teğmen - Faik – Konya * 3. Bölük Komutanı - Yüzbaşı - Mehmet Fahri – Bursa * 3. Bölük Komutanı - Yüzbaşı - Ahmet Osman – Balıkesir * 3. Bölük Komutanı - Yüzbaşı - Şevki – Uşak * 3. Bölük Komutanı - Teğmen - Mehmet İbrahim - Manisa * 4. Bölük Komutanı - Teğmen - Şevki – Diyarbakır * 5. Bölük Komutanı - Teğmen - A. Şerafettin – Boyabat * 6. Bölük Komutanı - Yüzbaşı - Ali - GümüşhaneHane * 6. Bölük Komutanı - Üsteğmen - Mustafa Asım – Erzincan * 7. Bölük Komutanı - Yüzbaşı - Kadir – Bayburt * 7. Bölük Komutanı - Üsteğmen - Sami – İzmir * 8. Bölük Komutanı - Teğmen - İsa Giray – Samsun * 9. Bölük Komutanı - Yüzbaşı - Mehmet Nuri – Burdur * 9. Bölük Komutanı - Üsteğmen - Süreyya – Karamürsel * 9. Bölük Komutanı - Teğmen - Halim – Niğde * 9. Bölük Komutanı - Teğmen - Hasan – Kaman * 10. Bölük Komutanı - Üsteğmen - Hüseyin Hüsnü – Erzurum * 10. Bölük Komutanı - Teğmen - Mehmet - Afyon * 11. Bölük Komutanı - Yüzbaşı - Mehmet Cemalettin – Edirne * 11. Bölük Komutanı - Üsteğmen - Süleyman Sami – Çanakkale * 11. Bölük Komutanı - Üsteğmen - Hasan – Ermenek * 12. Bölük Komutanı - Teğmen - Ahmet Tevfik – Karaman * 12. Bölük Komutanı - Teğmen Kadir - ??? * Makinalı Tüfek Bölüğü Komutanı - Yüzbaşı - Emran – Denizli * Makinalı Tüfek Bölüğü Komutanı - Yüzbaşı - Alaaddin – Tekirdağ * Makinalı Tüfek Bölüğü Komutanı - Üsteğmen - Fahreddin – Hadim * Makinalı Tüfek Bölüğü Komutanı - Teğmen - Hikmet – Çorlu * Makinalı Tüfek Bölüğü Komutanı - Teğmen - Ali Ratip -İskilip
Osmanoğlu Ahmet 24 Keşan * Alioğlu Mehmet 26 Akseki * Satılmışoğlu Hüseyin 20 Yenice * Yusufoğlu Bekir 25 Çumra * Bahattinoğlu Zekeriya 25 Şile * Mehmetoğlu Ahmet 21 Gelibolu * Satılmışoğlu Osman 21 Hayrabolu –Tekirdağ *İslamoğlu Mehmet 21 Lüleburgaz-Edirne * Mustafaoğlu Ahmet 23 Babaeski * Memişoğlu Ahmet 19 Malkara –Tekirdağ * Hüseyinoğlu Hasan 22 Lapseki * Mustafaoğlu Hasan 21 Ezine * Hasanoğlu Zeynel 19 Lapseki * Kadrioğlu Çelebi 18 Orhaneli * Haliloğlu Hasan 26 Mecidiye * Mehmetoğlu Nuri 20 Malatya * Osmanoğlu Hasan 20 Mudanya * Ahmetoğlu Hacıhasan 21 Gemlik * Hasanoğlu Salih 24 Karamürsel * Ahmetoğlu Haydar 24 Tekirdağ * Ahmetoğlu Adem 21 Keşan * Haliloğlu Hasan 24 Çeşme * Velioğlu Hasan 23 Bayramiç * Nurettinoğlu * Hasan 21 Merzifon * Mustafaoğlu Hasan 25 Eceabat * Mehmetoğlu İbrahim 22 Kirazlı * Hüseyinoğlu Mustafa 19 Şam * Osmanoğlu Satılmış 24 Biga * Hüseyinoğlu Mehmet 26 Lapseki * Mustafaoğlu * İbrahim 22 Gelibolu * Mehmetoğlu Hakkı 20 Balya * Osmanoğlu Hasan21 Erdemli * Mustafaoğlu Hasan 23 Merzifon * Ahmetoğlu Yaşar 21 Bayramiç * Mehmetoğlu Yakup 20 Adana * Hasanoğlu Yusuf 18 Barbaros * Hamitoğlu Yusuf 25 Meriç * Hüseyinoğlu Mustafa 20 Beyşehir * Eminoğlu Haşim23 Malkara-Tekirdağ * Alioğlu Seyit 25 Lüleburgaz * Haliloğlu 25 Babaeski * Osmanoğlu Hüseyin 24 Konya * Mustafaoğlu Yahya 22 Bandırma * Hüseyinoğlu Himmet 21 Erdek * Davutoğlu Hasan 21 Biga * Mehmetoğlu Hasan 26 Musul * Alioğlu Nuri 21Çatalca * Süleymanoğlu Nuri18 Muratlı * Osmanoğlu Rıza 23 İzmit * Süleymanoğlu Mehmet 24 Ilıca * Haliloğlu Veli 23 Kirazlı * Haliloğlu Hilmi 22 Çanakkale * Hasanoğlu Bekir 22 Bayramiç * Mustafaoğlu Nuri 21 Hayrabolu * Mustafaoğlu Vahit 19 Karacabey * Mehmetoğlu Niro 20 Karabük * Haliloğlu Numan 23 Tekirdağ * Ahmetoğlu Hilmi 24 Karabiga * Alioğlu Mehmet 22 Zonguldak * İbrahimoğlu Mehmet 20 Tekirdağ * Memetoğlu İbrahim 20 Meriç * Mehmetoğlu Ali 24 Lüleburgaz * Cemiloğlu İsmail 26 Kars * Aslanoğlu Ahmet 25 Çorlu * Osmanoğlu İbrahim 18 Sivas * Mustafaoğlu İbrahim 23 Uzunköprü * Mustafaoğlu Hasan 23 Barbaros-Tekirdağ * Ahmetoğlu Ahmet 25 Muratlı-Tekirdağ * Süleymanoğlu İbrahim 26 Kayseri * Süleymanoğlu Adem 21 Lalapaşa * Alioğlu Osman 24 Mecidiye * Hasanoğlu İbrahim 25 Çatalca-Tekirdağ * Mehmetoğlu Ahmet 18 Edirne * Himmetoğlu Süleyman 26 Yörük-Tekirdağ * Hacıahmetoğlu Ahmet 20 Biga * Mehmetoğlu Osman 23 Akseki * Ömeroğlu Ömer 21Gelibolu * Mehmetalioğlu Osman 23 Gaziantep * Mehmetoğlu Ömer 20 Hadim * Mehmetoğlu Mehmet 19 Merzifon * Mehmetoğlu Mustafa 22 Samsun * Ahmetoğlu Mehmet 22 Pirlerkondu * Hasanoğlu Osman 19 Ilıca * Alioğlu Durmuşali 24 Edremit * Hüseyinoğlu Mustafa 22 Manastır * Hasanoğlu Hüseyin 22 İnecik * İsmailoğlu Rıfat 23 Tekirdağ * Ahmetoğlu Rıfkı 18 Muratlı * Haliloğlu Adem 24 Karabük * Mehmetoğlu Hasan 23 Selanik * Satılmışoğlu Haydar 24 Tekirdağ * Ahmetoğlu Recep 24 Pirlerkondu * Mesutoğlu Salih 22 Kırklareli * Osmanoğlu Eşref 21Çanakkale * İsmailoğlu Atilla 25 Yenice * Ahmetoğlu Nizam 19 Keşan * Alioğlu Dede 24 Tekirdağ * Ahmetoğlu Kemal 23 Çatalca * Muhammetoğlu Mehmet 25 Alata * İhsanoğlu Recep 23 Gelibolu * Kadiroğlu Ethem 25 Biga * Hasanoğlu Reşit 23 Lapseki * Seyfioğlu Nizam 19 Ezine * Ahmetoğlu Ali 24 Ermenek * Caferoğlu Nizam 19 Balıkesir * Mehmetoğlu İsmail 26 Burhaniye * Mustafaoğlu Ahmet 23 Pirlerkondu * Nurioğlu İdris 22 Yozgat * Mehmetoğlu İbrahim24 Kirazlı * Mehmetoğlu Ali 24 PirlerkonduMustafaoğlu Ahmet 24 Karacabey * İbrahimoğlu Mehmet 25 Malatya * Alioğlu İlyas 20 Bayramiç * İsmailoğlu İlyas 22 Çeşme * Mustafaoğlu Mehmet 20 Merzifon * Yakupoğlu İlyas 24 Malkara * Haliloğlu İsmail 20 Kırklareli * Osmanoğlu Ahmet 23 Lalapaşa * İbrahimoğlu İbrahim 24 Malatya * Mehmetoğlu Ahmet 24 Çorlu * Ahmetoğlu Hüseyin 20 Edremit * Esatoğlu Rıza 20 Kastamonu * Yusufoğlu Hüseyin 23 Gelibolu * Ahmetoğlu Hüseyin 22 Çanakkale * Mehmetoğlu Yahya 19 Ordu * İsmailoğlu İbrahim 25 Bayramiç * Seyitoğlu İsmail 25 Havran * Nurioğlu Veli 24 Kerkük * Mehmetoğlu İsmail 24 Tekirdağ * Osmanoğlu Ahmet 23 Balıkesir * Eminoğlu Ali 24 Rize * Ahmetoğlu Hasan 24 Burhaniye * Mevlütoğlu Ahmet 23 Ezine * Mustafaoğlu Eyüp 20 Halep * Mehmetoğlu İbrahim 20 Keşan * Hacıkemaloğlu Hakkı 25 Şarköy * Hacıalioğlu Hüseyin 20 Gelibolu * Hüseyinoğlu Hasan 20 Lapseki * Mehmetoğlu Hakkı 21Isparta * Hüseyinoğlu Hasan 21 Afyon * Koçioğlu Hasan Hüseyin 26 Dinar * Hacımehmetoğlu Mustafa19 Kepsut * Mehmetoğlu Hüseyin 23 Bükreş * Hatipoğlu Hüseyin 24 Burhaniye * Mestanoğlu Hüseyin 24 Tekirdağ * Satıroğlu Hasan 23 Silivri * Hacımehmetoğlu Hasan25 Tekirdağ * Bekiroğlu Mustafa 21 Galiçya * Hasanoğlu Hatip 24 Kırklareli * Hüseyinoğlu Hüseyin 22 Edirne * Hasanoğlu Hüseyin 21 Hadim * Mustafaoğlu Hamdi 25 Şarköy * Ahmetoğlu Hacı 26 Bolay * Mehmetoğlu Mehmet 22 Kırklareli * Sülemanoğlu Hasan 21 Bayramiç * Mehmetoğlu Hüseyin 19 Tekirdağ * Hüseyinoğlu Hasan 21 Edirne * Mustafaoğlu Hasan24 Burhaniye * Mehmetoğlu Hüseyin 23 Erdek * Ahmetoğlu Hasan 22 Çanakkale * Mestanoğlu Niyazi 26 Balıkesir * Celioğlu Hatip 20 Bursa * Mehmetoğlu Nuri 18 Bilecik * Alioğlu Hasbi 23 Çetmi * Mehmetoğlu Hüseyin 21 Antalya * İbrahimoğlu Hakkı 26 Karabiga * Mehmetoğlu Ahmet 23 Akçay * Mustafaoğlu Ahmet 25 Rize * Hatipoğlu Kamil 25 Erdek * Mehmetoğlu Ahmet 18 Gönen * Azizoğlu İsmail 22 Isparta * Abdullahoğlu İsmail 23 Balya * Durmuşoğlu İsa 25 Seddülbahir * Eminoğlu Ahmet 26 Gelibolu * Bayazıtoğlu Yavuz 23 Şarköy * Musaoğlu Kami 24 Mut * Keleşmehmetoğlu İsmail 18 Gülnar * Kahramanoğlu Sait 25 Çorlu * Mustafaoğlu Hüseyin 25 Babaeski * Mahmutoğlu İsa 18 ??? * Hüseyinoğlu Ali 22 Lapseki * Hasanoğlu Ömer 25 Akşehir * İbrahimoğlu Abdulkerim 23 Urfa * Abdullahoğlu Osman 22 Erzurum * Mehmetoğlu Abdullah 25 Kaman * Ahmetoğlu Hasan 25 Silifke * Mustafaoğlu Hasan 23 Kerkük * Musaoğlu Osman 20 Halep * Mehmetoğlu Hüseyin 18 Silifke * Osmanoğlu Ali 21Çanakkale * Mehmetoğlu Hüseyin 21 İskilip * Mustafaoğlu Hasan 19 Bartın * Bayramoğlu Hasan 21Urfa * İsmailoğlu Hüseyin 23 Balıkesir * Ömeroğlu Ahmet 24 Çankırı * Alioğlu Veli 25 Lapseki * Hikmetoğlu Hakkı 21 Ürgüp * Hasanoğlu Mevlüt 21 Osmancık * Alioğlu Tevfik 26 Bayat * Velioğlu İbrahim 24 Sındırgı * Osmanoğlu Hüseyin 22 Trabzon * Mehmetoğlu Mehmet 21 Konya * İbrahimoğlu Mehmet 21 Halep * Süleymanoğlu Abdülmecit 20 Silifke * İsmailoğlu Abidin 20 Tarsus * Süleymanoğlu Ali 22 Antakya * Ahmetoğlu Abdullah23 Ankara * Hacıömeroğlu Abdulkadir 25 Şam * Alioğlu Durmuşali 19 Bağdat * Hüseyinoğlu Mustafa 19 Gümüşyaka * Ahmetoğlu Mehmet 25 Denizli * Hacıibrahimoğlu Hüseyin 23 Çumra * Hasanoğlu Hüseyin 24 Balıkesir * İsmailoğlu Hüseyin 20 Uluborlu * Hüseyinoğlu İbrahim 25 Tekirdağ * Hacıoğlu Hasan 20 İşkodra * Mehmetoğlu Mustafa18 Aydın * Ahmetoğlu Bilal 21 Halep * Mehmetoğlu Hüseyin 24 Karaman * Mehmetalioğlu Halim 22 Silifke * Mustafaoğlu Hasan 26 Tekirdağ * Haliloğlu Hüseyin 24 Bor * Hacıkadiroğlu Bayram 24 Harput * Sadıkoğlu Ahmet 25 Ezine * Alioğlu Hüseyin 26 İstanbul * İbrahimoğlu İsmail 21Kastamonu * Seyitoğlu Battal 19 Karaman * Alioğlu Bekir 25 Karamürsel * İsmailoğlu Hamdi 23 Samsun * Ahmetoğlu Hasan 20 Bolu * Mehmetoğlu Hüseyin 19 Batum * Hüseyinoğlu Hasan 24 Ankara * Mehmetoğlu Hüseyin26 Maraş * Mustafaoğlu Hasan 20 Selanik * Osmanoğlu Hüseyin 21 Balıkesir * Hacıömeroğlu Hüseyin 19 Kırıkkale * Alioğlu Hüseyin 22 Mersin * Abdullahoğlu Mehmet 24 Konya * Velioğlu Mehmet 25 Hadim * Mehmetoğlu Nuri 20 Edirne * Haliloğlu Bilal 26 Tarsus * Yusufoğlu Halil 21 Biga * Hasanoğlu Halil 23 Demirci * Mehmetoğlu Hakkı 19 Batum * Eyüpoğlu İbrahim 21 Kırklareli * Velioğlu İsmail 24 Saraybosna * Velioğlu Eyüp 22 İzmit * Alioğlu İbrahim 23 Selanik * Ömeroğlu Emin 19 Bolu * Hasanoğlu İbrahim 21 Sofya * Mehmetoğlu Ahmet 24 Bağdat * Abdullahoğlu Ahmet 25 Batum * Alioğlu Ahmet 24 Kastamonu * Karaosmanoğlu İbrahim 21Cevizli * Askeroğlu Ahmet 26 Boyabat * İmam Yusufoğlu Yusuf 22 Başkarcık * Osmanoğlu Yusuf 23 İstanbul * Mehmetoğlu Ahmet 24 Bulancık * Alioğlu Ahmet 21 Antakya * Hasanoğlu İbrahim 26 Diyarbakır * Askerismailoğlu Ahmet 24 Mardin * Halil İbrahimoğlu Ali 20 Van * Mahmutoğlu Ahmet 23 Kars * Osmanoğlu İsmail 26 Ağrı * Alioğlu İbrahim 24 Rize * Mehmetoğlu Hacıibrahim 21 Antep * Mahmutoğlu İbrahim 22 İstanbul * Haliloğlu İbrahim 23 Simav * Alioğlu İbrahim 22 Çetmi * Hacımehmetoğlu Ahmet 20 Devrek * Mustafaoğlu Ahmet 19 Sinop * Mehmetoğlu Ahmet 23 İskilip * Alioğlu Ahmet 20 Kırkağaç * Alioğlu İbrahim 26 Urfa * Alioğlu İsmail 24 Halep * Velioğlu Hasan 22 Konya * Salihoğlu İbrahim 22 Nusaybin * Yakupoğlu İhsan 21 Antalya * Alioğlu Ahmet 20 Şam * Hacımehmetoğlu İbrahim 18 Kudüs * İsmailoğlu Recep 25 Aydın * İsmailoğlu Mehmet 26 Beyşehir * Halilibrahimoğlu Nurettin 25 Haymana * Ahmetoğlu İbrahim 23 Yozgat * İbrahimoğlu Vehbi 25 Bağdat * Hasanoğlu Maho 24 Diyarbakır * Mehmetoğlu İsmail 21Ödemiş * İsmailoğlu Hüseyin 22 Simav * Mehmetoğlu Mehmet 25 İnegöl * Hacısalihoğlu Abdurrahman26 Halep * Mustafaoğlu Ali 23 Hadim * Askeroğlu Ahmet 19 Yenişehir * Mustafaoğlu Süleyman 18 Bursa * Haliloğlu Recep 24 Erzurum * Saitoğlu Mustafa 22 Isparta * Alioğlu Dede20 Konya * Osmanoğlu Ali 24 Trabzon * Mehmetoğlu Mustafa 23 Çankırı * Süleymanoğlu Nuri 25 Adapazarı * Himmetoğlu İsmail 25 Mersin * Velioğlu İbrahim 25 Beypazarı * İbrahimoğlu Esat 23 Zonguldak * Mustafaoğlu Salih 21 Şam * Alioğlu Hüseyin 21 Bayındır * İbrahimoğlu Salih 25 Manisa * Alioğlu Şerif 18 Selanik * Mustafaoğlu Mustafa 22 Yuntdağı * Alioğlu Hasan 20 Ödemiş * Bayramoğlu Osman 26 İskilip * Eyüpoğlu Mustafa 24 Malkara * Ahmetoğlu Hasan 22 Keşan * Salihoğlu Muhsin 22 Enez * İsmailoğlu Salih 21 Kudüs * Samioğlu Kasu 20 Çorlu * Hasanoğlu Hüseyin 18 Kırklareli * Mehmetoğlu Memetali 25 Tekirdağ * İbrahimoğlu Osman 24 Antep * Mehmetoğlu Cafer 18 Çanakkale * Mustafaoğlu Veli 23 Ezine * Hasanoğlu Ali 19 Van * Mehmetoğlu Bekir 26 Maraş * Recepoğlu Mürsel 22 Halep * Haliloğlu Ali 21Çeşme * Ömeroğlu Yakup 20 Kırcali * İsmailoğlu Abdullah 25 Sandıklı * Hasanoğlu Ali 21 Kaş * Ahmetoğlu Ali 20 Urfa * Mehmetoğlu Ahmet 20 Kilis * Hasanoğlu Mehmet 24 Kütahya * Mustafaoğlu Halil 23 Afyon * Yusufoğlu Mahmut 23 Samsun * Hüseyinoğlu Şakir 23 Demirci * Hasanoğlu Mehmet 25 Tekirdağ * Mehmetoğlu Nuri 22 Gelibolu * Mehmetoğlu Muharrem 20 Yozgat * Mehmetoğlu Mustafa 23 Kalecik * Ahmetoğlu Hakkı 23 İstanbul * Hacıoğlu Necip 20 Menemen * Mehmetoğlu İbrahim 24 Gelibolu * Ahmetoğlu Hasan 20 İskilip * Ahmetoğlu Hüseyin 20 Çanakkale * Arifoğlu İsmail 23 Mut * Hasanoğlu Süleyman23 Lüleburgaz * Hüseyinoğlu Mustafa 20 Tarsus * Hasanoğlu Muhsin 21 Anamur * Mustafaoğlu Hasan 20 Alanya * Yakupoğlu İbrahim 19 Malatya * Muhsinoğlu Hasan 25 Burdur * Hasanoğlu Mehmet 18 Denizli * Ahmetoğlu Hakkı 23 Çerkes * Ahmetoğlu Süleyman 21 Alaşehir * Hasanoğlu Süleyman 26 Çorum * Mehmetoğlu Halil 23 Ergani * Seyitoğlu Hamdi 25 Erzincan * İbrahimoğlu Mehmet 21 Hayrabolu * İsmailoğlu Şerif 19 Balıkesir * Ahmetoğlu Mehmet 22 Ödemiş * Ahmetoğlu Ali 25 Tortum * Kadiroğlu İbrahim 23 Karacabey * Alioğlu Ahmet 21 Hatay * Mustafaoğlu Ahmet 22 Antep * Ethemoğlu Nuri 19 Babaeski * Haliloğlu Osman 23 Malkara * Mustafaoğlu Hüseyin 24 İnecik * Hüseyinoğlu Ahmet 21 Eskişehir * Sadıkoğlu Ahmet 20 Ballı * Alioğlu Mustafa 21Balıkesir * Şabanoğlu Hasan 20 Çatalca * Alioğlu Mustafa 23 Biga * Satılmışoğlu Hasan 26 Gelibolu * Hüseyinoğlu Ramazan 24 Lapseki * Hüseyinoğlu Muzaffer 21 Eskişehir * Osmanoğlu Ahmet 23 Gönen * Hüseyinoğlu Ramazan 24 Karacabey * Alioğlu Ahmet 24 Malatya * Mehmetoğlu Süleyman 24 Merzifon * Ömeroğlu Abdullah 24 Çankırı-T.Saray * Çerkeşoğlu Hasan 20 Kuşadası * Tahiroğlu Hasan 25 Ordu * Himmetoğlu Ahmet 21 Göynük * Abdurrahmanoğlu İbrahim 23 Rize * Hüseyinoğlu Süleyman 22 Bergama * Mustafaoğlu Nazım 22 Fethiye * Dedeoğlu Nizam 24 Burdur * Muhsinoğlu Hasan 20 Tunceli * Ali Cafer 20 Uşak * Nizamoğlu Cafer 24 Elazığ * Abdurrahmanoğlu Ali 25 Kars * Mehmetoğlu Osman 19 Kırşehir * Ömeroğlu Hasan 24 Ankara * Mustafaoğlu Memet 22 Kilis * Mehmetoğlu Şakir 19 Anamur * Mustafaoğlu Hüseyin20 Haymana * Recepoğlu Ahmet 25 Avanos * Alioğlu İbrahim 21Nevşehir * Bekirçavuşoğlu Halil 23 Erzincan * Ahmetoğlu Ali 22 Isparta * Numanoğlu Mehmet 22 Kayseri * Alioğlu Veli 24 Bor * Eyüpoğlu Mehmet 20 Nallıhan * Satılmışoğlu Hasan 29 Mudurnu * Mustafaoğlu Ahmet 24 Van * Mehmetoğlu Veli 19 Kars * Nasuhioğlu Ali 25 Ardahan * Mustafaoğlu Osman 24 Çaycuma * Mehmetoğlu Mustafa 22 Devrek * Hasanoğlu Mehmet 19 Ulus * Abdüloğlu Yaşo 26 Kars * Himmetoğlu Mustafa 25 Edremit * Mahmutoğlu Mehmet 25 Çanakkale * Alioğlu Mehmet 23 Gemlik * Musaoğlu Mehmet 23 Malkara * Mahmutoğlu Mustafa 24 Enez * Hamdioğlu Mahmut 19 Ağrı * Alioğlu Mehmet 22 Biga * İbrahimoğlu Mehmet 24 Çan * Mustafaoğlu Abdurrahman 23 Çanakkale * Hamitoğlu Mahmut 26 Muş * İbrahimoğlu Mehmet 25 Gelibolu * Ahmetoğlu Mustafa 25 Edremit * Alioğlu Mustafa 24 Susurluk * İsmailoğlu Mehmet 18 Havran * Alioğlu Mehmet 25 Bursa * Yusufoğlu Ahmet 24 Kepsut * Ömerçavuşoğlu Ahmet 23 Ödemiş * İsmailoğlu İsmail 24 Gönen * Hacıahmetoğlu İsmail 20 Karabiga * Mustafaoğlu Ahmet 19 Aydın * İsaoğlu İbrahim 25 Gelibolu * Ömeroğlu Emin18 Eceabat * Mehmetoğlu Ahmet 26 Denizli * Süleymanoğlu Ahmet 23 Çanakkale * Mustafaoğlu Ahmet25 Tekirdağ * Hüseyinoğlu Ahmet 25 Ermenek * İsmailoğlu Atilla 22 Babaeski * Kamberoğlu İsa 23 Anamur * İsmailoğlu İbrahim 23 Hayrabolu * Abdülkadiroğlu Ahmet 19 Keşan * Hüseyinoğlu Mehmet 25 Edirne * Muhaciroğlu Ahmet 23 Çanakkale * Hasanoğlu İsmail 26 Bayramiç * İsmailoğlu Hasan 24 Saray * Mehmetoğlu Bekir 20 Karabiga * İsmailoğlu Sıddık 25 Bigalı * İlyasoğlu Battal 23 Behramkale * Ahmetoğlu Pişar 21 Ezine * Hasanoğlu Yakup 22 Bandırma * Mustafaoğlu Yusuf 20 Orhaneli * Mehmetoğlu Yakup 26 Tekirdağ * Mustafaoğlu Yakup 24 Balıkesir * Mustafaoğlu Yusuf 24 Gelibolu * Yusufoğlu Hüseyin 24 İstanbul * Hüseyinoğlu Rıfat 25 Keşan * İsmailoğlu Ethem 25 Mecidiye * Haliloğlu İbrahim 21 Şarköy * Hasanoğlu Ahmet 24 Mut * Mustafaoğlu Ahmet 21Hamidiye * Hıdıroğlu Ahmet 20 Gülnar * Abdülkadiroğlu Ahmet 22 Mut * Alioğlu Abüzer 23 Balya * İbrahimoğlu Ali 24 Biga * Alioğlu Ahmet 26 Ilıca * Alioğlu Ahmet 24 Hadim * Hüseyinoğlu Eyüp 24 Gülpınar * İsaoğlu İbrahim 25Gelibolu * Mehmetoğlu İbrahim 22 Hadim * Seyitoğlu Hatip 24 Bandırma * Mustafaoğlu Mehmet 24 Bigadiç * Hasanoğlu İbrahim 18 Bakü * İbrahimoğlu Bekir 26 Burhaniye * Abdioğlu Başol 25 Edremit * Muratoğlu Bekir 23 Çanakkale *İsmailoğlu Ahmet 22 Gelibolu * İbrahimoğlu Emin 24 Lapseki * Selimoğlu Ahmet 20 Mudanya * Berberalioğlu Ahmet 19 Orhangazi * Osmanoğlu Ahmet 22 Gemlik * Ahmetoğlu Hasan 18 Çorlu * Mehmetoğlu Ali 25 Umurbey * Mustafaoğlu Ahmet 22 İstanbul * Mehmetoğlu Ahmet 22 İznik * Ahmetoğlu İsmail 20 İnegöl * Hüseyinoğlu Ahmet 22 Şarköy * Hüseyinoğlu Muzaffer 23 Halep * Mehmetoğlu Hüseyin 19 Eceabat * Yusufoğlu Hasan 26 Gülpınar * Mustafaoğlu Murtaza 22 Ören * Mehmetoğlu Hüseyin 24 Bolu * Eyüpoğlu Mevlüt 24 Susurluk * Alirızaoğlu Mustafa 20 Gönen * Ahmetoğlu Cafer 24 Biga * Haliloğlu Cemal 24 Manastır * Mehmetoğlu Cafer 23 Merzifon * Hüseyinoğlu Adem 23 Kırım * Avzeroğlu Bekir 23 Umurbey * Haliloğlu Bekir 26 Çerkezköy * Mehmetoğlu İsmail 21 Hayrabolu

10 Haziran 2007 Pazar

atatürk'ün ricası..



Ey milletim,
Ben Mustafa Kemal'im...
Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim,
Hala en hakiki mürşit, değilse ilim,
Kurusun damağım dilim.
Unutun tüm dediklerimi,
Yıkın diktiğiniz heykellerimi....
****
Özgürlük hala,
En yüce değer
Değilse eğer...
Prangalı kalsın diyorsanız, köleler
Unutun tüm dediklerimi,
Yıkın diktiğiniz heykellerimi
****
Yoksa, çağdaş medeniyetin bir anlamı,
Ortaçağ'a taşımak istiyorsanız zamanı,
Baş tacı edebiliyorsanız
Sanatın içine tüküren adamı,
Unutun tüm dediklerimi,
Yıkın diktiğiniz heykellerimi.
****
Yetmediyse, acısı, şiddetin, savaşın,
Anlamı kalmadıysa
Yurtta sulh, dünyada barışın,
Eğer varsa ödülü, silahlanmayla yarışın,
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi.
****
Özlediyseniz fesi, peçeyi,
Aydınlığa yeğliyorsanız, kara geceyi,
Hala medet umuyorsanız
Şıhtan, şeyhten, dervişten,
Şifa buluyorsanız,
Muskada, üfürükçüden...
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi.
****
Eşit olmasın diyorsanız, kadınla erkek,
Kara çarşafa girsin diyorsanız,
Yobazın gazabından ürkerek...
Diyorsanız ki, okumasın
Kadınımız kızımız;
Budur bizim alın yazımız...
Unutun tüm dediklerimi...
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
****
Fazla geldiyse size, hürriyet, cumhuriyet...
Özlemini çekiyorsanız,
Saltanatın, sultanın...
Hala önemini anlamadıysanız,
Millet olmanın...
Kul olun, ümmet kalın,
Fetvasını bekleyin, şeyhülislamın...
Unutun tüm dedillerimi,
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
RAHAT BIRAKIN BENİ...

Süleyman Apaydın


LÜTFEN DİKKAT SİZDE KATILIN !..

Atatürk'ü seviyorsak onun ilke ve inkilaplarını benimsiyorsak 10 Haziran günübu şiiri bloglarımızda yayınlayalım. Sizde gurubunuzdaki arkadaşlara bunu duyurursanız çok sevinirim.
Nursen Türksoy

Kurdelem.blogcu.com arkadaşımınızın blogundan alıntıdır.

2 Haziran 2007 Cumartesi

PENCEREMİZDEKİ KIRLANGIÇLAR...






Kırlangıcın biri, bir adama aşık olmuş. Adamın penceresinin önüne konmuş, bütün cesaretini toplamış, röfleli tüylerini kabartmış, güzel durduğuna ikna olduktan sonra küçük sevimli gagasıyla cama vurmuş. Tık… Tık… Tık… Adam cama bakmış. Ama içeride kendi işleriyle uğraşıyormuş. Biraz meşgulmüş! Kimmiş onu işinden alıkoyan? Minik bir kırlangıç! Heyecanlı kırlangıç, telaşını bastırmaya çalışarak, deriiiin bir nefes almış. Şirin gagasını açmış, sözcükler dökülmeye başlamış. Heyecanlı kırlangıç, telaşını bastırmaya çalışarak, deriiiin bir nefes almış. Şirin gagasını açmış, sözcükler dökülmeye başlamış.“- Hey adam! Ben seni seviyorum. Nedenini, niçinini sorma. Uzun zamandır seni izliyorum. Bugün cesaret buldum konuşmaya. Lütfen pencereyi aç ve beni içeri al. Birlikte yaşayalım.” Adam birden parlamış. “-Yok daha neler? Durduk yerde sen de nerden çıktın şimdi? Olmaz, alamam” demiş.” Gerekçesi de şuymuş: “Sen bir kuşsun! Hiç kuş, insana âşık olur mu?” Kırlangıç mahcup olmuş. Başını önüne eğmiş. Ama pes etmemiş. Bir süre sonra tekrar pencereye gelmiş, gülümseyerek bir kez daha şansını denemiş: “Adam, adam! Hadi aç artık şu pencereni. Al beni içeri! Ben sana dost olurum. Hiç canını sıkmam.” Adam kararlı, adam ısrarlı: “Yok, yok ben seni içeri alamam” demiş. Biraz da kabalaşmış ve lafı kısa kesmiş. “İşim gücüm var, git başımdan.” Aradan bir zaman geçmiş, kırlangıç son kez adamın penceresine gelmiş: “Bak soğuklar da başladı, üşüyorum dışarıda. Aç şu pencereyi al beni içeri. Yoksa, sıcak yerlere göç etmek zorunda kalırım. Çünkü ben ancak sıcakta yaşarım. Pişman olmazsın, seni eğlendiririm. Birlikte yemek yeriz, bak hem sen de yalnızsın, yalnızlığını paylaşırım” demiş. Bazıları, gerçekleri duymayı sevmezmiş. Adam bu yalnızlık meselesine içerlemiş. Pek bir sinirlenmiş. “Ben yalnızlığımdan memnunum” demiş. Kuştan onu rahat bırakmasını istemiş. Düpedüz kovmuş. Kırlangıç son denemesinden de başarısızlıkla çıkınca, başını önüne eğmiş, çekip gitmiş. Aradan zaman geçmiş. Adam, önce düşünmüş, sonra kendi kendine itiraf etmiş: “Hay benim akılsız başım” demiş. “Ne kadar aptallık ettim! Beklenmedik bir anda karşıma çıkan bir dostluk fırsatını teptim. Niye onun teklifini kabul etmedim ki? Şimdi böyle kös kös oturacağıma keyifli bir vakit geçirirdik birlikte.” Pişman olmuş olmasına ama iş işten geçmiş. Yine de kendi kendini rahatlatmayı ihmal etmemiş: “Sıcaklar başlayınca, kırlangıcım nasıl olsa yine gelir. Ben de onu içeri alır, mutlu bir hayat sürerim” diye düşünmüş ve çok uzunca bir süre, sıcakların gelmesini beklemiş. Gözü yollardaymış. Yaz gelmiş, başka kırlangıçlar gelmiş. Ama… Onunki hiç görünmemiş. Yazın sonuna kadar penceresi açık beklemiş ama boşuna. Kırlangıç yokmuş! Gelen başka kırlangıçlara sormuş ama gören olmamış. Sonunda danışmak ve bilgi almak için bir bilge kişiye gitmiş. Olanları anlatmış. Bilge kişi gözlerini adama dikmiş ve demiş ki; “Kırlangıçların ömrü 6 aydır…” Hayatta bazı fırsatlar vardır, sadece bir kez elinize geçer ve değerlendirmezseniz uçup gider. Hayatta bazı insanlar vardır, sadece bir kez karşınıza çıkar ve değerini bilmezseniz kaçıp giderler. Ve asla geri gelmezler. Çok fazla söze gerek yok penceremize kadar gelen günlük hayatın ucuz meşguliyetleri dolayısıyla göremediğiniz hatta pencerenizden kovduğunuz kırlangıçların hesabını bir yapın bakalım. Bir dahaki yazılarda buluşmak dileğiyle…

Kırlangıcın biri, bir adama aşık olmuş. Adamın penceresinin önüne konmuş, bütün cesaretini toplamış, röfleli tüylerini kabartmış, güzel durduğuna ikna olduktan sonra küçük sevimli gagasıyla cama vurmuş. Tık… Tık… Tık… Adam cama bakmış. Ama içeride kendi işleriyle uğraşıyormuş. Biraz meşgulmüş! Kimmiş onu işinden alıkoyan? Minik bir kırlangıç! Heyecanlı kırlangıç, telaşını bastırmaya çalışarak, deriiiin bir nefes almış. Şirin gagasını açmış, sözcükler dökülmeye başlamış. Heyecanlı kırlangıç, telaşını bastırmaya çalışarak, deriiiin bir nefes almış. Şirin gagasını açmış, sözcükler dökülmeye başlamış.“- Hey adam! Ben seni seviyorum. Nedenini, niçinini sorma. Uzun zamandır seni izliyorum. Bugün cesaret buldum konuşmaya. Lütfen pencereyi aç ve beni içeri al. Birlikte yaşayalım.” Adam birden parlamış. “-Yok daha neler? Durduk yerde sen de nerden çıktın şimdi? Olmaz, alamam” demiş.” Gerekçesi de şuymuş: “Sen bir kuşsun! Hiç kuş, insana âşık olur mu?” Kırlangıç mahcup olmuş. Başını önüne eğmiş. Ama pes etmemiş. Bir süre sonra tekrar pencereye gelmiş, gülümseyerek bir kez daha şansını denemiş: “Adam, adam! Hadi aç artık şu pencereni. Al beni içeri! Ben sana dost olurum. Hiç canını sıkmam.” Adam kararlı, adam ısrarlı: “Yok, yok ben seni içeri alamam” demiş. Biraz da kabalaşmış ve lafı kısa kesmiş. “İşim gücüm var, git başımdan.” Aradan bir zaman geçmiş, kırlangıç son kez adamın penceresine gelmiş: “Bak soğuklar da başladı, üşüyorum dışarıda. Aç şu pencereyi al beni içeri. Yoksa, sıcak yerlere göç etmek zorunda kalırım. Çünkü ben ancak sıcakta yaşarım. Pişman olmazsın, seni eğlendiririm. Birlikte yemek yeriz, bak hem sen de yalnızsın, yalnızlığını paylaşırım” demiş. Bazıları, gerçekleri duymayı sevmezmiş. Adam bu yalnızlık meselesine içerlemiş. Pek bir sinirlenmiş. “Ben yalnızlığımdan memnunum” demiş. Kuştan onu rahat bırakmasını istemiş. Düpedüz kovmuş. Kırlangıç son denemesinden de başarısızlıkla çıkınca, başını önüne eğmiş, çekip gitmiş. Aradan zaman geçmiş. Adam, önce düşünmüş, sonra kendi kendine itiraf etmiş: “Hay benim akılsız başım” demiş. “Ne kadar aptallık ettim! Beklenmedik bir anda karşıma çıkan bir dostluk fırsatını teptim. Niye onun teklifini kabul etmedim ki? Şimdi böyle kös kös oturacağıma keyifli bir vakit geçirirdik birlikte.” Pişman olmuş olmasına ama iş işten geçmiş. Yine de kendi kendini rahatlatmayı ihmal etmemiş: “Sıcaklar başlayınca, kırlangıcım nasıl olsa yine gelir. Ben de onu içeri alır, mutlu bir hayat sürerim” diye düşünmüş ve çok uzunca bir süre, sıcakların gelmesini beklemiş. Gözü yollardaymış. Yaz gelmiş, başka kırlangıçlar gelmiş. Ama… Onunki hiç görünmemiş. Yazın sonuna kadar penceresi açık beklemiş ama boşuna. Kırlangıç yokmuş! Gelen başka kırlangıçlara sormuş ama gören olmamış. Sonunda danışmak ve bilgi almak için bir bilge kişiye gitmiş. Olanları anlatmış. Bilge kişi gözlerini adama dikmiş ve demiş ki; “Kırlangıçların ömrü 6 aydır…” Hayatta bazı fırsatlar vardır, sadece bir kez elinize geçer ve değerlendirmezseniz uçup gider. Hayatta bazı insanlar vardır, sadece bir kez karşınıza çıkar ve değerini bilmezseniz kaçıp giderler. Ve asla geri gelmezler. Çok fazla söze gerek yok penceremize kadar gelen günlük hayatın ucuz meşguliyetleri dolayısıyla göremediğiniz hatta pencerenizden kovduğunuz kırlangıçların hesabını bir yapın bakalım. Bir dahaki yazılarda buluşmak dileğiyle…

Kırlangıcın biri, bir adama aşık olmuş. Adamın penceresinin önüne konmuş, bütün cesaretini toplamış, röfleli tüylerini kabartmış, güzel durduğuna ikna olduktan sonra küçük sevimli gagasıyla cama vurmuş. Tık… Tık… Tık… Adam cama bakmış. Ama içeride kendi işleriyle uğraşıyormuş. Biraz meşgulmüş! Kimmiş onu işinden alıkoyan? Minik bir kırlangıç! Heyecanlı kırlangıç, telaşını bastırmaya çalışarak, deriiiin bir nefes almış. Şirin gagasını açmış, sözcükler dökülmeye başlamış. Heyecanlı kırlangıç, telaşını bastırmaya çalışarak, deriiiin bir nefes almış. Şirin gagasını açmış, sözcükler dökülmeye başlamış.“- Hey adam! Ben seni seviyorum. Nedenini, niçinini sorma. Uzun zamandır seni izliyorum. Bugün cesaret buldum konuşmaya. Lütfen pencereyi aç ve beni içeri al. Birlikte yaşayalım.” Adam birden parlamış. “-Yok daha neler? Durduk yerde sen de nerden çıktın şimdi? Olmaz, alamam” demiş.” Gerekçesi de şuymuş: “Sen bir kuşsun! Hiç kuş, insana âşık olur mu?” Kırlangıç mahcup olmuş. Başını önüne eğmiş. Ama pes etmemiş. Bir süre sonra tekrar pencereye gelmiş, gülümseyerek bir kez daha şansını denemiş: “Adam, adam! Hadi aç artık şu pencereni. Al beni içeri! Ben sana dost olurum. Hiç canını sıkmam.” Adam kararlı, adam ısrarlı: “Yok, yok ben seni içeri alamam” demiş. Biraz da kabalaşmış ve lafı kısa kesmiş. “İşim gücüm var, git başımdan.” Aradan bir zaman geçmiş, kırlangıç son kez adamın penceresine gelmiş: “Bak soğuklar da başladı, üşüyorum dışarıda. Aç şu pencereyi al beni içeri. Yoksa, sıcak yerlere göç etmek zorunda kalırım. Çünkü ben ancak sıcakta yaşarım. Pişman olmazsın, seni eğlendiririm. Birlikte yemek yeriz, bak hem sen de yalnızsın, yalnızlığını paylaşırım” demiş. Bazıları, gerçekleri duymayı sevmezmiş. Adam bu yalnızlık meselesine içerlemiş. Pek bir sinirlenmiş. “Ben yalnızlığımdan memnunum” demiş. Kuştan onu rahat bırakmasını istemiş. Düpedüz kovmuş. Kırlangıç son denemesinden de başarısızlıkla çıkınca, başını önüne eğmiş, çekip gitmiş. Aradan zaman geçmiş. Adam, önce düşünmüş, sonra kendi kendine itiraf etmiş: “Hay benim akılsız başım” demiş. “Ne kadar aptallık ettim! Beklenmedik bir anda karşıma çıkan bir dostluk fırsatını teptim. Niye onun teklifini kabul etmedim ki? Şimdi böyle kös kös oturacağıma keyifli bir vakit geçirirdik birlikte.” Pişman olmuş olmasına ama iş işten geçmiş. Yine de kendi kendini rahatlatmayı ihmal etmemiş: “Sıcaklar başlayınca, kırlangıcım nasıl olsa yine gelir. Ben de onu içeri alır, mutlu bir hayat sürerim” diye düşünmüş ve çok uzunca bir süre, sıcakların gelmesini beklemiş. Gözü yollardaymış. Yaz gelmiş, başka kırlangıçlar gelmiş. Ama… Onunki hiç görünmemiş. Yazın sonuna kadar penceresi açık beklemiş ama boşuna. Kırlangıç yokmuş! Gelen başka kırlangıçlara sormuş ama gören olmamış. Sonunda danışmak ve bilgi almak için bir bilge kişiye gitmiş. Olanları anlatmış. Bilge kişi gözlerini adama dikmiş ve demiş ki; “Kırlangıçların ömrü 6 aydır…” Hayatta bazı fırsatlar vardır, sadece bir kez elinize geçer ve değerlendirmezseniz uçup gider. Hayatta bazı insanlar vardır, sadece bir kez karşınıza çıkar ve değerini bilmezseniz kaçıp giderler. Ve asla geri gelmezler. Çok fazla söze gerek yok penceremize kadar gelen günlük hayatın ucuz meşguliyetleri dolayısıyla göremediğiniz hatta pencerenizden kovduğunuz kırlangıçların hesabını bir yapın bakalım. Bir dahaki yazılarda buluşmak dileğiyle…


Urganlı Besime Işıldak İlköğretim Okulu'unda nevruz çoşkuyla kutlandı...


2/6/2007 - Hurdacı.....
Uykumu bölüyor sabah evin önünden geçen hurdacının sesi....''Hurdalar alırım eski eşyalar alırım'' Madem uyandım diyorum orta sınıf özentisiyle kandırılmış sade vatandaş rolüyle balkondayım.

Geriniyorum.Anlamsız bi bakış atıyorum sokağa..Üstü başı kirli biraz da yırtık sigara ve çaydan sararmış dişleriyle bana gülümsüyor mahçup bir edayla..
''Hayırlı işler abicim'' diyorum hayırlı işler..

Ve utanıyorum bi düzen şakşakcısı olarak kendime kızıyorum .Bakmak istemiyorum gazetelere haber bile dinlemek istemiyorum bu sabah..Ama birazdan dayanamayacak bütün gazetelere göz atacak makaleler okuyacak kafamdan sorgulayacağım..Ve tatlı hayaller kurup ümit edeceğim güneşli yarınları...


Maliye okula yazı gönderecek.Şu öğretmen şu kadar sahte fiş kullanmış.Yok sen 20 kilo peynir yiyemezsin.Fazla ödenen paralar kesilecekmiş.Olsun haksız olan ne varsa alınsın diyorum umutlanıyorum ayrıca....Pis sırıtışlı herşeyi satan maliye bakanına teşekür ediyorum içimden....


Sonra poaş cezası geliyor 1.2 milyon dolarlık vergi borcu kesiliyor poaşa faizleri hariç.Ödeme emirleri çıkıyor maliyelerde bekliyor..Ne güzel diyorum ne güzel düzeliyoruz...

Ve bir sabah yine aynı bugün olduğu gibi uyandığnmda poaşın cezasının anlaşma(!)masasında ana paranın 1/4 üne indiğini öğreniyorum..Gözlerim kararıyor...Dürüstlükten namustan müslümanlıktan söz edenler ara sıra iki bira içeriz diye bizi yargılayanlar ülkemin 1 milyar dolardan fazla alacağını bağışlıyorlar.....Basın gücü mü yaklaşan seçim yatırımı mı her neyse...Vardır bi açıklaması...

Aç öğretmenimin 20 ytl lik deterjan fişine geçit vermeyen namuslu insan nutukları çeken maliye müdürleri..Gülüyorum bıyık altından...

Bir bakanın gülüşü bir de helal ekmek peşinde çöp karıştıran hurdacının gülüşü şimşekler altında çakıyor beynimde...
Sokağa fırlayıp arabasının bi tarafından tutmak geliyor içimden..
Artık kızmıyorum hurdacılara ..Diledikleri zaman uykumu bölebilirler

ali osman KoRkMaZ haziran sabahı..........





Bir sorunun bu kadar çok bu kadar tek cevabı olabilir mi? Bu kadar çok sorunun tek bir cevabı olabilir mi? Bir soru, sorudan çok cevapsa başka sorulara, sorulması gerekmez mi? Para hayat demektir, para ölüm demektir. Para hastalıktır, para şifadır. Para yeni adresler demektir. Para uzaklıktır, para yakınlıktır. Para ayrılık demektir, para kavuşmak demektir. Para kindir, nefrettir. Para konuşmaktır yerine göre susmaktır. Para gülmektir, ağlamaktır. Para insanlar arasındaki kalın duvarlardır, insanlar arasındaki uçurumdur. Para yapmacıklık samimiyetsizlik demektir. Para varlıktır, yokluktur. Para İstanbul demektir. Para gecedir, para gündüzdür. Para savaştır. Para Amerika demektir. Para petroldür. Para özgürlüktür. Para işgal demektir. Para başa beladır. Para yolunu bulmak demektir hayır yolunu kaybetmek demektir. Para pusuladır. Para hedeftir. Para gemidir. Para büyümek demektir. Para küçülmek demektir. Para candır, canandır. Para akşamdır, yorgun bir babanın gece geç vakit eve dönmesidir. Para bazen kazadır. Para sahtedir, para gerçektir. Para ikiyüzlüdür hayır yüzsüzdür. Para uzak şehirler demektir. Para sınırdır, sınır dışıdır. Para tatildir. Para katildir, gasptır, cinayettir. Para suçtur, para cezadır. Para huzurdur. Para huzursuzluktur. Para evlenmektir. Para boşanmadır. Para küçük ayrıntılardır, büyük gerçeklerdir. Para değişimdir, değişikliktir. Para şişmanlıktır. Para zayıflamak demektir. Para şuurdur, bilinçaltıdır. Para kaybetmek demektir. Para bulmak demektir. Para zaferdir, yenilgidir. Para rüzgardır, rüzgarın önündeki yapraktır. Para çirkinliktir, güzelliktir. Para istikrardır. Para parçalanmaktır. Para gelecektir. Para umuttur. Para beklemektir. Para yorulmaktır. Para sorudur, cevaptır. Para acıdır, acıların ilacıdır. Para gözyaşı demektir. Para mendildir. Para terk etmektir, bir daha geri dönmemektir. Para değerdir, beş para etmezdir. Para başlangıçtır, bitiştir. Para dramdır, trajedidir. Para çaredir, çaresizliktir. Para uykudur. Para rüyadır. Para kâbustur. Bütün bunlardan başka para, para nedir ki? Para her şeydir. Para hiçbir şeydir, hiçbir şey…

İnsanlığın tarihi üç ana dönemle sınıflandırılır. Bilginin üretimi ve paylaşımı bu sınıflandırmanın temelini oluşturur.
İlk dönemde bilginin üretimi ve paylaşımı oldukça yavaştır.
İkinci dönemde bilginin üretimi hızlansa da paylaşımı hala yavaştır. İkinci dönemde bir buluştan o buluşun kaynağına yakın toplumlar haberdar olurken uzak coğrafyadaki toplumlar aynı buluştan yıllar sonra haberdar olmuştur.Bu iki dönemin sınıflandırılması, başlangıcı ve bitişi toplumdan topluma değişiklik göstermiştir. Bu iki dönemin antik çağ, orta çağ, yakın çağ gibi zaman dilimlerine ayrılması ancak bu ayrımı yapanları ilgilendirir. Avrupa için Ortaçağ (neyin ortasıysa) karanlığı, karamsarlığı ifade ederken Müslüman toplumlar için bilimi ve sürekli ilerlemeyi ifade etmiştir.
Buraya kadar anlattıklarımız bundan sonra anlatacaklarımızı daha anlamlı kılacaktır. Zira bu yazıda bizi ilgilendiren dönem içinde bulunduğumuz dönemdir. Bu dönemin belirleyici unsurları ilk iki dönemden farklı olarak bilginin üretimi ve paylaşımının hızının artmasının yanında ahlak kurallarının hızlı değişimidir.Son dönem ürettiği bilginin paylaşılmasını hızlandıracak teknolojik altyapıyı da oluşturmuştur.
Son dönemde insanlık büyük belirsizlikler dönemine girmiştir. Her alanda bir çöküş yaşanmaktadır. Benim bu yazıyı yazdığım sizin bu yazıyı okuduğunuz anın çok değil 25-30 yıl öncesine gidiverin karşınıza insanlığı ürküten bir tablo çıkıverecektir. Ki biraz daha dikkatli bakarsanız bu tabloda kendinizi de buluvereceksiniz.
Yaşadığı andan insanlık adına memnun olan var mı? Evet, insanlık son dönemde topyekûn bir çöküş dönemine girmiştir. Hem dünya ölçeğinde hem Türkiye ölçeğinde kötülük bulaşıcı bir hastalık gibi yayılmaktadır.
Ve işin acı tarafı da küreselleşmenin kötülüğünden bahsedenler kötülüğün küreselleşmesini gözden kaçırmaktadırlar.
Bugün değerler sistemimizi temelden etkileyen anlam haritalarımızın sınırlarını değiştiren olaylarla karşı karşıyayız. Artık gasp ve cinayet haberlerinin gündemimizin başköşesine yerleşmemesi, kaçırılan çocukların akıl almaz bir şekilde tecavüz edilip öldürülmeleri bizi ilgilendirmiyorsa, TV ekranlarında savaş görüntülerini havai fişek gösterisi gibi izliyorsak kötülük içselleşmiş, sıradanlaşmış demektir. “alevler içinde ev üst katında ziyafet” durumu.
Böyle devam ederse bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın anlayışıyla artık ateş düştüğü yeri bile yakmayacaktır.Hayatımızda her şeyin berrak ve net olması gerekiyor. Arabeskleşmiş bir ahlak anlayışını, hayat tarzını terk etmek zorundayız. Belli alanlara sıkışmış vatanseverliğimizi, düşünce yapısını terk etmek durumundayız. Sahip olduğumuz ekonomik ve siyasal gücü bizim gibi olmayanlara karşı bir silah gibi kullanmakla hiçbir ilerleme sağlayamayız. Sorunları görmezden gelerek, erteleyerek de hiçbir yere varamayız.
Hepimizin sorumluluklarımızın bilincinde olması gerekiyor. İşte o zaman son dönemde bulaşıcı bir hastalık gibi yayılan kötülüğe karşı bir alternatif oluşturabileceğiz.





Yaradanımdan dilerim ki benim canımı

Kılıç keskinliğinde bir kış gününde alsın

Kuşların bile korktuğu uçmağa

Bir kış gününde…


Mezarlık yolları tamamen buz olsun

Buz olsun ölü yüzü gibi donuk

Rüzgâr delicesine savursun

Fırtına ıslıkları dolsun etrafa

Gücünü kocamış ağaçlarıDevirerek göstersin fırtına

Herkesin içine korku sesleri salsın

Kurtlar ulusun uçsuz doruklarda

Nefesler donsun ağızlarda

Konuşurken her söz yere düşsün duyulmadan

Toprak donmuş olsun

Bir adam boyunca....

Öyle ki kazma kırılsın sertliğinden

Ki zor olsun mezarımın kazılması

Musalla taşımın önü kar olsun diz boyunca

İmam sussun soğuktan

Cemaat sussunİşte böyle bir günde öleyim ki

CENAZEME GELENLER SADECEGERÇEK DOSTLARIM OLSUN